Dünya halleri…
Aslında “Değişim 4” değil “Değişim 14” olmalıydı… Çünkü günler günleri, günler haftaları kattı içine… O nasıl bir devinimdi öyle? Her saniyesi sorumlu ve yorgun.
Değişimler kolay değildir… Ev değişimi bile. En canlı kanıtı olma yolunda süregitmekteyim… Konum değişse bile iç düzenlemeler oradan oraya savrularak değişimlerde… Ki iç düzenlemede ikinci aşamaya dahi gelemedim.
“Nerede kalmıştık”ın araştırmasına girmeyeceğim… Zaten her aşama kendi bünyesinde bir “Nerede kalmıştım?”.
Şu an tek koli düzenleyecek ve o “cıırt -cıırt” bant koparıp yapıştırma işlemini kaldıracak durumda değilim… Şu an “hıırrt – hıırrt” kesip sökme aşamasını “haydi bu son olsun” umutlarıyla bitirme dualarındayım… Bir bitmek bilmedi. Ben ilk taşınmamda tüm bardak, tabak ve benzeri şeyleri yıkayıp kolilemiş, ardından koliden çıkarıp yeniden yıkama aşamasına geçmiştim… Ve bu bana ders olmuştu.
……
……
Vee günler günleri, geceler geceleri kovaladı… Nasıl oldu bilEmiyorum ama şu an yeni evimden yazarak tamamlıyorum, değişimleri.
Vee bir itiraf daha “Değişim 2″ ile “Değişim 3″ ü de taslak durumundan yayımla durumuna da yeni evimden gerçekleştirmiştim.
Yazmak istiyor, yazamıyor, tamamlayamıyordum. Zaten bu durumda olacağımı bildiğim için taşınma hazırlık aşamalarında taslaklarımı hazırlamıştım. Çok ara vermemek adına da paylaştım.
Oysa;
Yeni evimde kendime bir çalışma odası düzenledim… Çalışma masam, sandalyem, müzik setim… Ooh! Miss… İyi de şu an yazımı yine salonda, masanın bir köşesinde, eğreti gelinler gibi yazıyorum… Neden? Alışmışız kenarlara, köşelere sığma durumlarına… Odam olduğunu unutuyorum…
Masamın başına geçip de şööyle uğraşlarımdan biriyle bir bütün olmaya erişemedim. Çok kısa sürede taşındım, üstüne yerleşme durumları, üstüne günlük işler, …, …, gelinceee… Ben henüz o moda erişemedim. Zaman bulduğumda ise olduğum yerde dinlenme moduna geçiyorum. Çünkü dışarıda koşuşturma işlerim de vardı ve sürmekte. Huh! Anlat anlat bitmiyor… Gerçekten bitmiyor.
Yeni evime alıştım mı? Bırakın alışmayı, ilk birkaç gün nerede olduğumun ayırdına bile varamadım.
Eşya taşıma firmalarının değerini bilmek gerek. Bize mobilya montajını yapan bey “Ben taşıyayım, ekmek parası olsun” dediği için çingene çergisi gibi taşındık. Her şeyi kendim koliledim. Sağ olsun büyük oğlumla eşi yardıma geldiler ara ara. Hele taşınmadan önceki son gün yerlerde sürünüyordum.
Ben bu değişim, taşınma işinden sıkıldım… Sonuç olarak yeni evimdeyim işte.
Artık yeni ufuklara yelken açma zamanı geldi… Benim için yeni paylaşımlarıma…
Sevgiyle kalın.