Hayat mücadeledir…
Yaşarken insana “Oh!” demek yokmuş… Doğru! Onu dediğinde ölünürmüş. Ben kesin daha ölmeyeceğim. Anladık hayat mücadeledir… İyi de nereye dek? Hep dilimdedir ya “dördüncü kız” çocuğu olmanın dayanılmaz ağırlığı…
Zaten herkes doymuştur çocuğa… Üstüne üstlük yine bir “kız” gelmiştir… “Ne edecen gâri, katlanacan.”. Eh! Katlanırlar elden geldiğince, “yok” sayarak… En kestirme yoldan. Sonuç ya “ezik” bir tip, ya da “isyaannn” şarkısı ünleyen asi bir tip… “Varım, buradayım” demenin kestirmesi de bu olsa gerek.
Hayat mücadeledir… Anlamına küçükten varılır, asılınır, yürür gider yıllar… Öyle küçücük bir cümleye sığdığı gibi değil, asla. Tırnaklarla kazılarak gelinir bir yerlere. “Yok” ya zaten, bırakılır kendi haline… Arada bir ilgi niteliğinde hatır sorulur… Zordaysa; “ kendi ve çevredekilerin zorluklarından” dem vurularak, durumdan sıyrılınır… Varsın kendi başa çıksın, kalan sağlar bizimdir.
Hayat mücadeledir… Durumdan vazife edinen “yok”; “ Ha böyle yokumm, ha uzaktan” der ve daha büyük mücadele içine atar kendini. Belletilenlerin, beklentilerin peşine düşer… İki olur, “kimdir bu?” çözemeden üç olur, dört olur. Hayat mücadeledir… Bizzat yaşamıştır… Yaşatmamaya karar vererek fedailiğe soyunur. İki, üç, dört farkında mıdır? Alışkanlığa dönüşen bu durum ayrımsanır mı?
Hayat mücadeledir… Süreerr, gider. Arada bir silkelenmeye davranır… Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir… Çöker yine konuşlandırıldığı(!) yere. Hayat mücadeledir… Herkes boğuşur, zorunlu… Yalnız kendisinin yaşadığı düşünceleriyle. Alışkanlıklar terk edilir mi? Ya alışkanlıkların getirdiği beklentilerin sonu gelir mi?
Hayat mücadeledir… “Yok” sınıfta kalmıştır. Kendi alışkanlığının sonucunda benimsediği ve sürdürdüğü yoklukla… Ayrımsanmış mıdır? Yoksa alışkanlıkların beklentisiyle, soyunduğu fedailik rolünün süregitmesi mi istenmektedir? Hayat mücadeledir… “Benden paso” dediğin an, tüm yaptıklarının silindiği bir durumdur üstelik… “İş bitti, yapı paydos” sonucuna dek.
Hayat mücadeledir… Kimini iliklerine dek sömürerek üstelik… Etinden, sütünden, derisinden… Gibi. Var olmanın dayanılmaz ağırlığı.
Geçenlerde bankada bir şey danışmak için bireysel bölümünde oturuyordum… Karşı koltukta da bir hanım. Ben yaşlıyım artık ama bu hanım benden de yaşlı… Öyle ki yanındaki oğlu benden az küçük. Oğlu “ Annemi istediniz, getirdim.” dedi sertçe. Meali “ Ne gereği vardı onu yanımda taşıttınız, ben hallederdim işleri”. Sonrasında “işleri hallettiği” de ortaya çıktı.
Hanım sessiz, hanım üzgün… Gözlerinin içi ağlıyor, dudakları bükülü, hüzün içinde oturuyor… Dokunsan ağlayacak. “Demek bunları da görecektim” diyor içinden diye düşündüm… “ Can kırıkları ! “
Banka çalışanı bunlar imzalanacak dedi, kağıtlar uzattı. Oğlan “İmzala!” buyurdu, annesine. Bu arada başka kâğıtlarla gişeye falan gidip geliyor. O gidince bireysel çalışanı gidişine ters ters baktı. Anne hanım bana bakarak “ Kendime ondörtbin lira ayırdım.” dedi. “Allah’tan kocam oturduğum evi benim üstüme yaptı, kendi emekliliğim de var.” diye sürdürdü konuşmasını. Eski adamların adam gibi olduğundan, şimdikilerde iş olmadığından falan dem vurdu. Kızları da varmış ve onlar için “ aman boşanıp başıma gelmesinler” dualarında. Karmakarışık….
Anne ameliyat olacak ve paraya gereksinimi var. Çocukları babalarından kalan, yalnızca anneye ait olmayan daireyi satıyorlar ve annelerine ameliyat parasını verip kalanı aralarında bölüşüyorlar. Anne “Para lâzımmış, Avrupa’ya gideceklermiş. Ben İstanbul dışını görmedim.” diyor.
Çocukları okutmak, iyi bir gelecek sağlamak için anne de babanın yanı sıra çalışmış. İyi kötü iki daire sahibi olmuşlar demek. Ellerinden gelse annenin oturduğu daire de satılacak gibi ama anne direnmelerde. Belki de az sonra, kendi daireleri yok diye annelerine sat o daireyi bize peşin para olsun, sen de git bir göz odada yaşa, neyine gerek burası diyecekler.
{{Bizim nesil, ne kendine yetmeye çabalayan bir nesilmiş… Vay! Ne “kol kırılır, yen içinde kalır”cıymışız biz… Ana babamıza açlığımızı, sıkıntımızı belli etmeden yaşamayı sürdüren nesilmişiz.}}
İçim daraldı yazarken, okurken nasıl oldunuz? Belki sonuna dek okunmadı bile. Belki de okuduklarında şimdi kendilerine hak vermek için düşüncelere dalanlar, yıllar sonra o yaşı gördüklerinde ayrımına varacaklardır. #kesinbilgi
Hayat mücadele… Ne mücadelesi karrdeşimm?
Bir gün daha eksildi mücadelemden. 😉